Arıcılar Mazot Desteği Bekliyor

Bu yıl bal üretiminde verim düşüklüğü yaşandığını belirten Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay gezginci arıcılık yapanlara nakliye konusunda destek verilmesini istedi.

Arıcılığın tarım alanlarının vazgeçilmezi olduğunu işaret eden Canbay, sektörünün artan girdi maliyetleri nedeniyle zorluklar yaşadığını belirterek, “Mazot belimizi büken bir gerçek ve bu konuda da devletimizden destek bekliyoruz. ”dedi.
Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay, bal sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulundu. Gezgincilik koşullarında ilden ile yapılan arıcılığın, üretime önemli katkılar verdiğini ancak hakkettikleri değeri göremediklerini belirtti. “Bizim sektörü sadece arıcılık olarak değil Tarımın Lokomotifi olarak görmek lazım.” Diyen Canbay, yaptıkları faaliyetlerde ise üniversiteden hiç destek göremediklerini ifade ederek; “Arıcılar birliği olarak çalışmalarımızda üniversiteyle iş birliği çok önemli. Ama maalesef biz üniversiteden destek alamıyoruz. Bu sadece arıcılar sektörü için değil. Tarımsal faaliyetlerin hiçbirinde destek göremiyoruz. ”dedi.

Arıcılıkta küresel iklim değişikliğinin etkilerine işaret eden Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay, “Bu yıl sezonu tamamladık. 2022 yılında kovan başına elde ettiğimiz bal miktarı 4 ile 6 kilogram civarında. Geçen yıla baktığımız zaman 6-8 kilogramdı. Bu verim düşüklüğünün en önemli nedenlerden bir tanesi son yıllarda yaşanan iklim değişikliği. İklim arılar için çok önemli, çok doğayla temaslı bir meslek. İkim değişikliği verim düşüklüğüne çok neden oluyor.” dedi.

Bu yıl kovan başına elde edilen balın 4 ile 6 kilo civarında olduğunu belirten Canbay, “Sektör olarak sürdürebilir noktada değiliz. Sürdürebilir için üretim sayısı gerçekten çok düşük. Elazığ ortalaması kovan başı 12 kilogram. Bu yıl elde edilen kovan başı 4 ile 6 kilogram. Bu düşüklüğe rağmen üreticilerimiz kadim bir meslek olduğu için, yıllardır yapmış oldukları meslek olduğu için kendi bütçeleri ile ayakta durmaya çalışıyorlar.” diye konuştu

Bal verimini artırmak ve arı ölümlerininim önüne geçmek için arıcıları bilgilendirme çalışmaları düzenlediklerini de aktaran Canbay, “Biz bu görevi devraldığımız zaman sahada 3 tane problem vardı. En önemli olumsuzluklardan bir tanesi aşırı derecede arı ölümleri vardı. Bu ölümlerin oranı Türkiye ortalamasının çok üstündeydi. Bunlar la ilgili çalışmalar düzenledik. Arı hastalıklarına karşı nasıl mücadele edilir, çalıştaylar, seminerler düzenledik ve arıcılarımızı bilinçlerdik.” ifadelerini kulandı.

Canbay, ürettikleri ballar kaliteli olmasına karşın pazarlama konusunda sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek; “İkincisi Pazarlama sorunu. Üretici öyle yada böyle kaliteli bir üretim gerçekleştiriyor. Bu üretim neticesinde hak ettiği değerlerde balın raflarda, standarda yer alması gerekirken alamıyor, bu nedenle üretici sorun yaşıyor. Bölgemizde üretim var ama tüketime baktığımız zaman maalesef çok ciddi bir tüketim söz konusu değil.” dedi.

Vatandaşların sahte bal düşüncesiyle tüketiminden uzaklaştığını belirten Canbay; “Bala güven Türkiye de olduğu gibi ilimizde de düşük. Bu sebepten dolayı bölgede ki üretimin markalaşması yönünde çalışmalar yaptık. Son aşamaya doğru geldik. Coğrafi işaret başvurumuz vardı. Yakın tarihte Coğrafi işaretimiz alarak onun tanıtımını ilimize ve üreticimize gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

Sahte balın sadece laboratuvar ortamında yapılacak analizlerle tespit edilebileceğine dikkat çeken Başkan Çanbay, “Sahte veya hakiki olduğunu anlayabilmek için laboratuar koşullarında analizi gerekmektedir. Üretici de aldığı 3-5 kilo balı laboratuara götüremez. Bizim tüketiciye tavsiyemiz, balı bildiğiniz arıcıdan alsınlar.“ ifadelerini kullandı.

Türkiye'de tarımın yükselmesi için arıcılığa da destekler sağlanmasının önemine vurgu yapan Canbay şunları kaydetti; “Özellikle son yıllarda olan ekonomik sıkıntılar her sektörü etkilediği gibi arıcılık sektörünü de etkiledi. Arıcılığın tanımını yaptığınız zaman tarımsal faaliyet olarak tanımı yapıyoruz. Arıcılık bir tarımsal faaliyettir. Bizlerinde girdi kalemleri söz konusu. Bizlerde ki girdi kalemlerine baktığınız zaman en çok etkileyen mazot geçen yılla bu yıla baktığınızda mazot 300 bir artış söz konusu ve yine giderlerden bir diğeri arıcılarımızın kullandıkları şeker fiyatlarında geçen yılla bu yıl arasında 400 artış var. Bu artışlar üreticiyi olumsuz etkiliyor.” dedi.

2022'nin arıcılık sektörü açısından kötü geçtiğini belirten Canbay; “Giderler 300-400 arttı ama balın geçen yılla bu yıl ki fiyat farkına baksanız 50-60 civarında. Herşeye rağmen üretici bu mesleğe devam etmek zorunda çünkü elinde canlı bir materyal var, sermayesi var bunu yürütmek zorunda.” ifadelerinde bulundu.

Arıcılara verilen desteğin yetersiz olduğunu kaydeden Canbay; “Bize her yıl Tarım Bakanlığı tarafından sektöre teşvik amaçlı destek verilir. Bu destekte sürdürülebilirlik beklentimiz yok. Kocan başına 20 TL destek veriliyor. 2023'te verilecek destek de Kovan başına 30 TL'le olarak açıklandı. Yani yüzde 50 bir artış oldu. Bu giderler karşında arıcılara verile destek çok düşük kaydı. Üretecinin alım gücü düştü artık mazotunu, şekerini alamıyor.” diye konuştu

Canbay; Tarımın Türkiye'de ki önemini değinerek, “Tarımda 20 istihdam var. Bu istihdam Türkiye'yi besliyor. Geldiğimiz nokta üretici, tüketici olma noktasında. Üretici, iklim değişikliğine, arı ölümlerine, pazarda problemlere rağmen üretim yapmaya çalışırken ekonomik koşullar daha bir zorlu hale getirdi. Bal üreticileri şimdilik kendi öz sermayeleriyle devam etmeye mücadelesi veriyor. Böyle devam ederse bir süre sonra arıcılık sektöründe de çekilmeler olacaktır.” dedi.

Arıcılık, çevrenin, tarım ve orman ürünlerinin korunmasına, gelişmesine katkı sağlayan önemli bir faaliyet olduğunu fakat en az desteğin de arıcıların gördüğünü söyleyen Canbay; “Tarımsal destekler içerisinde en az destek arıcılığa veriliyor. Bu sektörün en önemli girdisi akaryakıt. Üretici isteği rekolteye uluşmak için en az 5 yer değişmek zorunda. Mazot gideri çok fazla oluyor. Tarımsal desteklerin birçoğunda mazot desteği verilirken üretim için en az 5 yer değişmesi gereken sektöre neden verilmiyor. Arıcıların en büyük beklentisi mazot desteği. Bizim sektörü sadece arıcılık olarak değil Tarım Lokomotifi olarak görmek lazım.“ diye konuştu.

Yapılacak olan desteklerin, sektörlerin girdisine endeksli yapılması gerektiğini belirten Canbay, “Sadece arıcılık için söylemiyorum, tarımsal faaliyetlerde destek alan bütün sektörler için söylüyorum. Parite sadece mazota endeksli yapılmalı. Destekler mazota veya o sektörün en önemli girdisi ne ise ona endeks tutulursa üreticiyi mutlu eder. Çünkü üretici devleti yanında hissetmek ister.” dedi.

Son olarak yapılan faaliyetlerde üniversiteden hiç destek göremediklerini belirten Canbay; “Arıcılar birliği olarak çalışmalarımızda üniversiteyle iş birliği çok önemli. Ama maalesef biz üniversiteden destek alamıyoruz. Bu sadece arıcılar sektörü için değil. Tarımsal faaliyette ki diğer sektörlere de baktığımız zaman üniversiteyle iş birliği, ortak çalışma göremiyoruz. Üniversitenin aslında bizlerle temasta olmasını beklerdik. Üniversiteden böyle girişim göremiyoruz. Bölgemizde ikinci üniversite dillendiriliyor. İnşallah açılacak olan üniversitenin misyonu tarım olur. Tarımsal faaliyet üreten üreticilerle birlikte iş birliği içerisinde olur. Çünkü Tarımsal faaliyet üreten üreticiler bu ülkeyi besliyorlar. Onlar olmazsa sofrada önümüze gelen her şey ithal olur.” ifadelerini kullandı.

ÇOK OKUNANLAR
BUNLARA DA BAKIN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR